Sepetim

Sepette ürün yok.

Aradığınız temayı bulamadınız mı?

İhtiyacınız olan temayı aşağıya yazın sizin için geliştirelim.

Bu formu bitirebilmek için tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.

GPL Lisansı Nedir?

GNU Genel Kamu Lisansı (GNU GPL ya da GPL) yaygın kullanılan bir özgür yazılım lisansıdır. İlk sürümü 1989 yılında Richard Stallman tarafından GNU Tasarısı için kaleme alınmıştır. Üçüncü ve son sürüm ise Richard Stallman’ın yöneticisi olduğu Özgür Yazılım Vakfı (FSF), Eben Moglen ve Yazılım Özgürlüğü Hukuk Merkezi 12 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. tarafından kaleme alındı ve özgür yazılım topluluklarının çeşitli itiraz ve katkılarıyla son hâlini aldı.

Bu lisansın güncel sürümü (GPL s3), Özgür Yazılım Vakfı tarafından 29 Haziran 2007’de yayınlandı. GNU Kısıtlı Genel Kamu Lisansı yani LGPL ise GPL’in daha çok yazılım kütüphanelerine yönelik olarak düzenlenmiş sürümüdür.

Telif feragatlı (copyleft) lisansların en güçlü ve en yaygın örneği olan GNU GPL, günümüzde birçok yazılım bileşeninde kullanılmaktadır.

Dört temel özgürlük

Özgür Yazılım Vakfı (FSF) tarafından kaleme alınan GNU Genel Kamu Lisansı, dört temel özgürlüğü güvence altına almayı amaçlar. Bu dört temel özgürlük sırasıyla şunlardır:

  • Özgürlük 0: Programı sınırsız kullanma özgürlüğü.
  • Özgürlük 1: Programın nasıl çalıştığını inceleme ve amaçlara uygun değiştirme özgürlüğü.
  • Özgürlük 2: Programın kopyalarını sınırsız dağıtma özgürlüğü.
  • Özgürlük 3: Programın değiştirilmiş hâlini dağıtma özgürlüğü.

Para kazanma modeli

GNU GPL lisans anlaşması, 1983 yılında Richard Stallman tarafından geliştirilmiş, çok akıllıca detaylarla bağlayıcılığı bulunan, teşvik edici, gerek kullanıcı gerekse üretici tarafa büyük olanaklar sağlayan bir lisans türüdür. GPL’in en çok üzerinde durduğu konu yazılımların kaynak kodu ile birlikte dağıtılmasının gerekliliğidir. Üretici firma yazılımını ikili dosya şeklinde (binary) dağıtsa bile kaynak kodunu herkes tarafından erişilebilir bir yere bırakmak zorundadır. Kullanıcı, bu kaynak kodu alıp inceleyebilir, üzerinde istediği değişikliği yapabilir, kendi projelerinde, yazılımlarında kodun tamamını ya da bir parçasını kullanabilir. Hatta başkasının kod parçasını alıp, üzerinde değişiklik yapıp satarak maddi kazanç da elde edebilir. Ama tek bir şartla, yeni üretilen program da GPL ile lisanslanmak zorundadır.

GPL, yazılımın ücretlendirilmesi hakkında hiçbir fikir beyan etmez. GPL yazılımları ücretsiz olmak zorunda değildir. Üretici firma ya da kuruluş, yazılımını GPL ile lisanslayıp, dağıtabilir ve karşılığında da bir ücret talep edebilir. Bu madde en baştan beri sözleşme içerisinde olmasına rağmen, GPL yazılımların çok büyük bir kısmı ücretsizdir. Genel yaklaşım yazılımdan değil, kullanıcıya sunulan kurulum, eğitim, yönetim ve ek modül yazma gibi süreçlerden para kazanılması şeklindedir. Bu özelliğiyle GPL pek çok lisanstan ayrılmaktadır.

GPL’in avantajları

  • Kullanıcı yazılımının içinde ne olduğunu bilir. Bazı üretici firmaların yaptığı öne sürülen arka kapı (backdoor) yerleştirme vakaları imkânsızdır. Bu özellikle askeri kurumlar için önemli olmaktadır. GPL ile lisanslanan yazılımın kaynak kodu ortada olduğu için gerekli inceleme yapıldıktan sonra rahatlıkla kullanılabilir.
  • Yazılım çok büyük bir kitle tarafından kullanılması sonucunda hataların keşfedilmesi ve yine çok büyük bir kitle tarafından geliştirildiği için düzeltilmesi süreci bazen dakikalarla sınırlı olur.
  • Üretici firma, kullanıcı kitlesini geliştirmek için büyük bir şans elde etmiş olur.
  • Kullanıcı yazılımda beğenmediği kısımları değiştirmekte hürdür. Bunu eğer kendisi yapamıyorsa bile yazılım çok büyük bir kitle tarafından kullanıldığı için, İnternet’te biraz aradıktan sonra büyük ihtimalle aynı yazılımın kendi istediği şekilde değiştirilmiş hâlini rahatlıkla bulur.
  • Üretici firma, dünyaca popüler bir GPL yazılımın üreticisi olarak büyük bir prestij elde eder. Referans listesinde onbinlerce kişi tarafından kullanılan bir programı geliştirmiş bir firma olmanın onurunu taşır. Bunun sonucunda bir sonraki geliştirdiği yazılıma dışarıdan bakışlar daha profesyonelce olur ve firmanın ismi duyulduğu için de hedef kitle daha büyük olur.
  • BSD gibi lisansların aksine GPL bir yazılımdan türetilen yazılım da GPL olmak zorunda olduğu için geliştiricinin kodunun çalınması riski yoktur.
  • GPL bir yazılımın kodunun üzerinde oynayan kişi sayısı bazen binleri bulmaktadır. Bu nedenle programlar çok hızlı bir şekilde çok büyük bir kitle tarafından geliştirilir. Bu da yazılımın kalitesinin artmasında büyük bir rol oynar.
  • GPL, yazılım sektöründe bir rekabet ortamı yaratmayı sağlar. Ücretli ve kapalı kod olarak sunulan yazılımların ücretsiz ve açık kodlu olanlara nispeten çok daha kaliteli olmasının gerekliliği ortaya çıkar. Bu da yazılımların kalitesini artırır ve sektörün ütopik tam rekabet piyasasına olabildiğince yaklaşmasını sağlar. Sektörü sadece arz değil, talep de yönlendirmeye başlar.
  • Kullanıcı ürünün gelişmesi için üretici firmaya bağımlı kalmaz. Özellikle kritik uygulamalarda kullanılan bir yazılımı üreten firmanın batması veya artık yazılıma destek vermemesi durumunda mağdur kalmaz. Kaynak kodu ortada olduğu için kullanıcı istenirse kendi bünyesinde isterse destek alarak yazılımı geliştirmeye devam edebilir.

Kaynakça: Wikipedia.org GNU (GPL) Genel Kamu Lisansı